AFRA - ZEZE ŞARKI SÖZLERİ
Çok canın acıyacak Zeze
Zaten acıyor, aldırmadım
Kırk geceyi devirdi yas
Vakti ne zaman alışmanın?
Siz güneşi gördünüz mü?
Benim odamda gün ağarmadı
Ben neden hiç büyüyemedim?
Boyumu geçti fidanlarım
Anlamadın mı, küçücüktüm
Hiç nefes bulamadım alacak
Sandım ki Allah yaratıyor
Bana da o versin oyuncak
Belki daha hızlı koşarsam, bir şey bulurum edinecek
Belki daha hızlı koşarsam, bir yer bulurum sevilecek
O tren dönmeyecek bunu ben de biliyorum Zeze
Zihnim vuruk tefe, yıkıldı ocak, eve dönemem ki Zeze
Beni de öldürecek, yine de ölmeyecek sanki içimde
Bil ki seni uğurlayamadım zaten kendi içimde
O tren dönmeyecek bunu ben de biliyorum Zeze
Zihnim vuruk tefe, yıkıldı ocak, eve dönemem ki Zeze
Beni de öldürecek, yine de ölmeyecek sanki içimde
Bil ki seni uğurlayamadım zaten kendi içimde
Viraneden hasılat gözlerinde atış talimi
Neyse ki gizler kadife parkam kül harabemi
Kar yağar da kış evsize de sor bi’ romantik midir?
Senden ayrı senden gayrı daha da büyüttüm öfkemi
Sen hep mutlu ol istedim
Mutlu ol umduğundan
Sana gülmek yakışır
Ben renkleri unuttum ne edeyim
Bazen öyle hızlı koşar ki atlar
Kalpte sonsuz ateş bırakıp gider
Sonsuza dek
Sana ölümü nasıl resmedeyim?
O tren dönmeyecek bunu ben de biliyorum Zeze
Zihnim vuruk tefe, yıkıldı ocak, eve dönemem ki Zeze
Beni de öldürecek, yine de ölmeyecek sanki içimde
Bil ki seni uğurlayamadım zaten kendi içimde
O tren dönmeyecek bunu ben de biliyorum Zeze
Zihnim vuruk tefe, yıkıldı ocak, eve dönemem ki Zeze
Beni de öldürecek, yine de ölmeyecek sanki içimde
Bil ki seni uğurlayamadım zaten kendi içimde
No esperes en vano niño, los que se van no vuelven
No esperes en vano niño, los que se van no vuelven
(Boşuna bekleme çocuk, giden dönmüyor)
Şarkı Analizi:
1. Kıta
Çok canın acıyacak Zeze
Zaten acıyor, aldırmadım
Kırk geceyi devirdi yas
Vakti ne zaman alışmanın?
Bu kıtada şarkı, acının derinliğiyle başlıyor. Zeze'ye bir uyarı yapılıyor: canının yanacağı belirtiliyor, ancak bu acının alışılmış bir hale geldiği ifade ediliyor. Yasın kırk geceyi devirmesi, bir kaybın ardından gelen yas sürecini sembolize ediyor. Alışmanın zamanı sorgulanırken, geçmişin bıraktığı yük hissediliyor.
Temalar: Acı, kayıp, yas, alışma süreci.
Duygular: Hüzün, teslimiyet.
2. Kıta
Siz güneşi gördünüz mü?
Benim odamda gün ağarmadı
Ben neden hiç büyüyemedim?
Boyumu geçti fidanlarım
Burada bir yalnızlık ve karanlık metaforu işleniyor. "Benim odamda gün ağarmadı" ifadesi, umutsuzluğu ve mutsuzluğu yansıtıyor. Şarkıcı, büyüyemediğini, kendi içsel gelişimini tamamlayamadığını dile getiriyor. "Boyumu geçti fidanlarım" ise çevresindeki şeylerin ilerlediğini, ama kendisinin yerinde saydığını ifade ediyor.
Temalar: Yalnızlık, gelişim, duraksama.
Duygular: İçsel boşluk, hayal kırıklığı.
3. Kıta
Anlamadın mı, küçücüktüm
Hiç nefes bulamadım alacak
Sandım ki Allah yaratıyor
Bana da o versin oyuncak
Bu kıta, çocukluk travmalarını ve masumiyetin kayboluşunu anlatıyor. Şarkıcının “küçücüktüm” demesi, kırılganlığını vurguluyor. "Allah yaratıyor" ifadesi, çocuksu bir beklentiyi yansıtırken, hayal kırıklığını ve çaresizliği de gösteriyor.
Temalar: Masumiyet, travma, hayal kırıklığı.
Duygular: Çaresizlik, kırılganlık.
4. Kıta
Belki daha hızlı koşarsam, bir şey bulurum edinecek
Belki daha hızlı koşarsam, bir yer bulurum sevilecek
Burada, bir kurtuluş arayışı söz konusu. Hızlı koşmak, umuda ve bir şeylere tutunmaya olan isteği simgeliyor. Ancak bu koşma, aynı zamanda bir kaçışı da temsil ediyor.
Temalar: Umut, arayış, kaçış.
Duygular: Umutla karışık çaresizlik.
Nakarat
O tren dönmeyecek bunu ben de biliyorum Zeze
Zihnim vuruk tefe, yıkıldı ocak, eve dönemem ki Zeze
Beni de öldürecek, yine de ölmeyecek sanki içimde
Bil ki seni uğurlayamadım zaten kendi içimde
Nakarat, geri dönüşün imkansızlığını kabul eden bir iç hesaplaşmayı ifade ediyor. Tren, kaçan fırsatları ve geri getirilemeyen geçmişi sembolize ediyor. "Zihnim vuruk tefe" ifadesi, zihinsel karmaşayı ve içsel çöküşü betimliyor. İçindeki bir şeyin ölmeyeceği, ama aynı zamanda öldürücü bir etkisi olacağı vurgulanıyor.
Temalar: Kaybediş, dönüşsüzlük, içsel hesaplaşma.
Duygular: Keder, kabullenme.
5. Kıta
Viraneden hasılat gözlerinde atış talimi
Neyse ki gizler kadife parkam kül harabemi
Kar yağar da kış evsize de sor bi’ romantik midir?
Senden ayrı senden gayrı daha da büyüttüm öfkemi
Bu bölümde, metaforlar yoğun bir şekilde kullanılmış. Harabe ve kış, hayatın zorluklarını temsil ediyor. Evsize kışın romantikliğinin sorulması, acının estetize edilmesine yönelik bir eleştiri olabilir. Ayrılık sonrası öfkenin büyümesi, bir yüzleşmeyi ve duygusal patlamayı yansıtıyor.
Temalar: Zorluk, eleştiri, öfke.
Duygular: Kızgınlık, hayal kırıklığı.
6. Kıta
Sen hep mutlu ol istedim
Mutlu ol umduğundan
Sana gülmek yakışır
Ben renkleri unuttum ne edeyim
Bazen öyle hızlı koşar ki atlar
Kalpte sonsuz ateş bırakıp gider
Sonsuza dek
Sana ölümü nasıl resmedeyim?
Bu kıta, bir sevgi dileğiyle başlarken, şarkıcının kendi içsel yıkımına geçiş yapıyor. "Ben renkleri unuttum" ifadesi, şarkıcının duygusal tükenmişliğini yansıtıyor. Sonsuz ateş, derin acı ve kalıcı bir izi simgeliyor. Ölümü resmetme isteği, kaybı anlamlandırma çabasını ifade ediyor.
Temalar: Sevgi, kayıp, tükeniş.
Duygular: Özlem, çaresizlik.
Son Bölüm
No esperes en vano niño, los que se van no vuelven
(Boşuna bekleme çocuk, giden dönmüyor)
Bu bölüm, şarkının mesajını net bir şekilde tamamlıyor. "Giden dönmüyor" ifadesi, kayıpların geri alınamaz olduğunu kesin bir şekilde ifade ediyor. İspanyolca kısmı, uluslararası bir duyguya da kapı aralıyor.
Temalar: Kabullenme, kayıpların kesinliği.
Duygular: Acı, teslimiyet.
Genel Değerlendirme:
Şarkı, kayıp, acı ve yalnızlık temalarını derin bir duygusal yoğunlukla işliyor. Zeze, çocukluğa ve masumiyete bir gönderme olarak öne çıkarken, kaybolan şeylerin geri dönmeyeceği gerçeği üzerine bir yüzleşme sunuyor. Sözlerde kullanılan metaforlar, şarkının anlam derinliğini artırıyor. Melankolik bir atmosfer yaratan bu eser, dinleyiciyi içsel bir yolculuğa çıkarıyor.
Yorumlar
Yorum Gönder